Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Rejimi her yerde vururuz' mesajı

ERZURUMŞEHİR/Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Bugüne kadar İdlib'de verdiğimiz şehit sayısı 14'ü buldu. Bu süreçte gözlem noktalarındaki askerlerimize en küçük zarar gelmesi halinde bugünden itibaren İdlib ile Soçi Muhtırası sınırları ile bağlı kalmadan rejim güçlerini her yerde vuracağımızı buradan ilan ediyorum'' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Rejimi her yerde vururuz' mesajı
12 Şubat 2020 - 12:30

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya, Van'da meydana gelen çığ felaketinde hayatını kaybeden 41 kişiye Allah'tan rahmet, yaralanan 84 kişiye geçmiş olsun dileyerek başladı.
İstanbul'daki uçak kazasında hayatını kaybeden üç vatandaşa da Allah'tan rahmet, yaralanan 180 kişiye geçmiş olsun dileklerini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce Elazığ ve Malatya depreminden etkilenenler için grup olarak ayrıca bir yardım kampanyası başlattıklarını anımsattı.

Erdoğan, bu kampanyada yaklaşık 1 milyon lira toplandığını belirterek kampanyayı il, ilçe, belde teşkilatları, belediye başkanları, belediye ve il genel meclisi üyeleri, tüm üyelerini kapsayacak şekilde genişlettiklerini kaydetti. Erdoğan, Ziraat Katılım Kızılay Şubesinde AK Parti adına açılan yardım hesap numarasının, tüm milletvekilleri ve teşkilatlara mesajla da gönderildiğin söyledi. Erdoğan, teşkilat mensupları ve tüm vatandaşları, bu hesaba katkıda bulunmaya çağırarak "Her zaman olduğu gibi, bu sıkıntılı dönemde milletimizin yanında olmak bizim en büyük görevimizdir. Şimdiden teşekkür ediyorum" dedi.

"KANA SUSAMIŞLIKLARINI GÖSTERİYOR"

Erdoğan, önceki gün rejim güçlerinin ateşi sonucu İdlib'de şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa dileyerek bu son saldırıyla bugüne kadar İdlib'de verilen şehit sayısının 14, yaralı sayısının 45 olduğunu kaydetti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemizin kontrolü altında tuttuğu yerlerdeki huzur ortamından rahatsız olan terör örgütleri, sürekli insanlık dışı eylemleriyle kana susamışlıklarını gösteriyor. Sadece iki gün önce Afrin'de meydana gelen bombalı araç saldırısında aralarında çocukların da olduğu, tamamı sivil 8 kişi hayatını kaybetti, 7 kişi yaralandı. Benzer tacizler diğer harekat bölgelerimizdeki sivillere de yöneltiliyor. İdlib'de rejim ve onlarla birlikte hareket eden Rus güçleriyle İran destekli militanlar, sürekli sivil halka saldırıyor, katliam yapıyor, kan döküyorlar. Söze gelince insan haklarını, çocukları, kadınları, sivil hassasiyetini ağızlarından düşürmeyenler, tüm bu saldırılar karşısında derin bir sessizliğe gömülmüş durumdalar. İdlib ile ilgili kimi endişe ifadelerinin de insan hayatına ve onuruna saygıdan değil, başka saiklerden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Herkes gözünü kapatsa, sırtını dönse, vicdanını dondursa da Türkiye bu duruma seyirci kalmayacaktır.

İdlib'de rejim ve Ruslar ile yine rejimle birlikte harekat eden güçlerin çoğu saldırılarının teröristleri değil doğrudan sivil halkı hedef aldığı gerçeğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Amaç kolayca işgal etmek için bölge halkını ülkemiz sınırlarına doğru hareketlenmeye zorlayarak sahayı tamamen boşaltmaktır. Bugüne kadar yapılan anlaşmalara, verilen sözlere riayet edilmesini bekleyerek en az fiili müdahaleyle süreci yönetmeye çalıştık. Ama bize verilen sözler yerine getirilmediği gibi anlaşmalara da kimse uymuyor. Üstelik bir süredir bu saldırılar doğrudan askerlerimizi, dolasıyla doğrudan Türkiye'yi de hedef almaya başladı. Madem durum buysa biz de artık lafa değil sadece sahadaki gerçeklere bakarak hareket edeceğiz. Şubat ayının sonuna kadar rejimi Soçi muhtırası sınırları dışına yani gözlem noktalarımızın gerisine çıkartmakta kararlıyız. Bunun için karada ve havada her ne gerekiyorsa çekinmeden, tereddüt etmeden, hiçbir oyalamaya meydan vermeden bunu yapacağız."
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

''Önceki gün rejim güçlerinin ateşi sonucu İdlib'de şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Bugüne kadar İdlib'de verdiğimiz şehit sayısı 14'ü buldu.

İdlib'de rejim ve onlarla hareket eden Rus güçleri ile İran destekli militanlar sürekli sivillere saldırıyor kan döküyorlar. İdlib ile ilgili kimi endişe ifadelerinin de başka saiklerden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Herkes gözünü kapatsa sırtını dönse vicdanını dondursa da Türkiye bu duruma seyirci kalmayacaktır. İdlib'de rejim ve Ruslar ile rejimle hareket eden güçlerin çoğu saldırılarının sivil halkı hedef aldığı gerçeğini altını bir kez daha çizmek istiyorum. Amaç sahayı tamamen boşaltmaktır.
Verilen sözlere riayet edilmesini bekledik bize verilen sözler yerine getirilmediği gibi anlaşmalara da kimse uymuyor. Bu saldırılar doğrudan askerlerimizi hedef almaya başladı. Madem durum bu biz de lafa değil sahadaki gerçeklere bakarak hareket edeceğiz. Şubat ayı sonuna kadar rejimi Soçi Muhtırası sınırları dışına, yani gözlem noktalarımızın gerisine çıkartmakta kararlıyız. Bunun için karada ve havada her ne gerekiyorsa çekinmeden, tereddüt etmeden, hiçbir oyalamaya meydan vermeden bunu yapacağız. İdlib'deki askeri gücümüzü ciddi oranda tahkim ettik. İdlib'de sivil yerleşim yerlerini vuran hava araçları, artık eskisi gibi rahat hareket edemeyeceklerdir. Geldiğimiz noktada artık kimsenin taşkınlığına, bağnazlığına, satılmışlığına, provokasyonlarına göz yumacak değiliz. Karada rejim güçlerini belirlediğimiz sınırların ötesine kadar kovalayacağız. Bu süreçte gözlem noktalarındaki askerlerimize en küçük zarar gelmesi halinde bugünden itibaren İdlib ile Soçi Muhtırası sınırları ile bağlı kalmadan rejim güçlerini her yerde vuracağımızı buradan ilan ediyorum. Mehmetçiklerin kanının döküldüğü bir yerde, kendini ne kadar büyük görürse görsün, hiç kimsenin güvende olamayacağını da açıkça söylüyorum.

CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU'NA ''FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI'' YANITI

Bu şahıs son günlerde FETÖ'nün siyasi ayağı diye esip gürlemeye başladı. Bugün burada FETÖ'nün siyasi ayağını ben size adeta ekran diyebileceğim duvarda açıklıyorum. Kılıçdaroğlu bize çamur atmaya çalışırken elinde çamurla yakalanmıştır.

''FETÖ'NÜN EN ÖNEMLİ SİYASİ AYAĞI KILIÇDAROĞLU VE EKİBİDİR''

FETÖ'nün en önemli siyasi ayağı bizatihi Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisi ve ekibidir. FETÖ'yü suç örgütü olarak ilan eden ve o MGK kararının altında imzası olan benim. Baykal'ın yerine Kılıçdaroğlu'nun gelmesi ile CHP bu işin tam göbeğine yerleşmiştir. Seni oraya getiren FETÖ. Baykal'a kaset kumpasının savcısı FETÖ'den ihraç edildi. FETÖ'nün MİT Müsteşarımıza yönelik sinsi kumpasında CHP'nin ortaya koyduğu tavır FETÖ'nün siyasi ayağının bir başka örneğidir.

''SÖZDE ADALET YÜRÜYÜŞÜ'NÜ FETÖ'CÜLER İÇİN YAPMIŞTIR''

Bu zat ve ekibi omurgasızdır FETÖ'ye diyet borçludur. CHP milletvekilleri dershaneler kapatılırsa eğitimde sıkıntılar büyür diyecek kadar zıvanadan çıkmıştır. Biz FETÖ'nün üzerine gittikçe Kılıçdaroğlu bu grupların özgürlük alanını genişletmek istiyoruz diyerek siyaseten nerede durduğunu gösteriyordu. Gezi olayları FETÖ ile CHP'nin birlikteliğini ortaya koyuyor. Bu işin asıl dönüm noktası 17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişimi sürecidir. Bundan ala siyasi ayak olur mu? Bölücü, mezhepçi terör örgütleriyle ve uzantılarıyla kol kola yürüyen CHP, 17-25 Aralık'tan sonra bu kadroya FETÖ'yü de dahil etmiştir. Devleti FETÖ'den temizleme çalışmalarımızın hepsinde karşımızda hep CHP ve Kılıçdaroğlu'nu bulduk. CHP'nin cumhurbaşkanı adayının yapılan oeperasyonları cemaati sindirme girişimi olarak nitelemesi de aradaki ilişkinin bir ikrarıdır. 15 Temmuz'u kontrollü darbe olarak niteleyen Kılıçdaroğlu'na bu aklı ve tabiri veren kim? O da Feto. Kılıçdaroğlu sözde Adalet Yürüyüşü'nü aslında FETÖ'cüler için yapmıştır.

KILIÇDAROĞLU'NA SORULAR

Bunların hayatı yalan. Madem bu işler soru sorarak oluyor ben de birkaç soru sorayım. FETÖ'nün siyasi ayağı, FETÖ'cülerin devirmeye çalıştığı siyasetçi midir yoksa yükseltmeye çalıştığı siyasetçi midir? FETÖ'nün darbe gecesi öldürmeye çalıştığı siyasetçi midir yoksa yol verdiği siyasetçi midir? 6 tane danışmöanm FETÖ'cü çıktı. Urla belediye başkanı FETÖ'cü çıktı, içeride. Nereye bakarsan bak FETÖ'nün siyasi ayağı Bay Kemal'in yatak odasına girmiş haberi yok. FETÖ'nün siyasi ayağı gerçek yüzü ortaya çıkmadan önce oy verdiği parti midir, FETÖ tehlikesi ayyuka çıktıktan sonra desteklediği parti midir? FETÖ'nün siyasi ayağı montaj ses kayıtlarındaki yalanları siyasete taşıyan değil midir? FETÖ'nün siyasi ayağı FETÖ ile mücadeleye tam destek vermek yerine süreci sulandıran değil midir?

İLKER BAŞBUĞ'A TEPKİ: FETÖ'CÜLERİ NİYE İHRAÇ ETMEDİNİZ?

Kılıçdaroğlu sürekli yalan söyleyerek suçunu bastırmaya çalışıyor. Eski genelkurmay başkanlarından biri vasıtasıyla Meclis'in yasama dokunulmazlığına saldırı anlamına gelen kampanya başlattılar. Bu tür saldırılara karşı tüm milletvekillerimizin dava açması önemlidir. Buradan soruyorum malum genelkurmay başkanı bir diğer öldü genelkurmay başkanı bunlar bildiriyi hazırladılar bu bildiri yetmez her ikisinin de genelkurmay başkanlığı döneminde biz şu kadar FETÖ'cü subayı ordudan ihraç ettik desinler. Bu görev sizin görevinizdi niye ihraç etmediniz? Kimi aldatıyorsunuz? FETÖ'cüleri niye ihraç etmediniz? Başbakan'a şunu söyledim bunu söyledim yalan söylüyorsun sadece yargıdakilerden korktuğun için bize bunları anlattın. Elinizde ihraç edebileceğiniz FETÖ mensubu subaylar vardı niye bunların tespitini yapmadınız? Bugün genelkurmay başkanını savunma bakanı yaparak sivilleşme sürecine girdiysek anlamı işte budur. Bunu istemiyorlardı. Bu beyefendi de istemiyor aslında. İşine gelmiyor. Bundan sonraki süreç daha ciddi şekilde yürüyor. FETÖ'cüler büyük oranda TSK'dan temizlenmiş oldu bitti mi daha yapacağımız işler var daha bitmedi. Yanlış iş yaptın bunu düzelt. Avukatlığına Kılıçdaroğlu soyundu. Herhalde bir şey vaad ettiler. Boruyu çıkartıp gösteriyordu medya mensuplarına yeri geliyor yargıya şimdi artık onlar yok. Şimdi onun savunmasını yapan partinin de destek verdiği düzenlemeyi şimdi onlar inkar ediyor. Ne gerekiyorsa yapacağız. Bunlar FETÖ ile değil bizimle uğraştılar. Rahmetli Nejat Uygur hastanede yatıyor eşi onu ziyarete gitmek istiyor hastanenin başında general var rahmetlinin eşine diyorlar ki sakın gelmesin. Niye? Başörtülü olduğu için. Eşim Nejat Uygur'u ziyarete gidemiyor. Tatsız Yüksek Askeri Şura geçirdik. Şimdi öldü anlatmak istemiyorum bazı şeyleri. Bunlardan geçtik. GATA'daki devlet sanatçısını ziyarete gidecek başbakanın eşi bundan rahatsız oluyorsunuz. Niye? Başörtüsü var.

''FAİZLER 4 AYRI İNDİRİMLE YILI YÜZDE 12 İLE KAPATTI''

Türkiye bitecekti bunlara göre dolar 10 lira olacak enflasyon yüzde 30'u aşacak bankalarımız dökezleyecekti. Ne oldu? Bunların hiçbiri oldu mu? Aldığımız tedbirlerle bir kez daha bu felaket senaryolarını yırtıp attık. 2019'da faizler 4 ayrı indirimle yılı yüzde 12 ile kapattı. Bu yılın ilk ayında faiz yüzde 11,25'e geriledi piyasa faizleri yüzde 8-10. Risk göstergemiz 235'e geriledi.

''2020 YILINI PATARA YILI İLAN ETTİK''

2020 yılını Patara Yılı ilan ettik. Patara Antik Kenti, Fethiye-Kalkan arasında bulunuyor. Likya'nın ana liman şehri olan Patara bizim tarihimizin de önemli sembollerinden biridir.''(NTV)


YORUMLAR

  • 0 Yorum