ERZURUM'UN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 99. YILDÖNÜMÜ

ERZURUMŞEHİR/Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yıldönümü, kentte törenlerle kutlandı.

ERZURUM'UN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 99. YILDÖNÜMÜ
12 Mart 2017 - 16:33

Erzurum Vali Vekili Dr. Ahmet Naci Helvacı, 9. Kolordu ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Mehmet Özoğlu ve Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, törende Havuzbaşı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk koydu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Dr. Özdemir Berova, AK Parti Erzurum MilletvekiliOrhan Deligöz ve MHP Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın’ın da katıldığı törende Başkan Sekmen, günün anlam ve önemini belirtti. Sekmen, şöyle dedi: “Kahramanlık ve cesaretiyle adını tüm Dünya’ya duyuran Aziz Erzurumlular, vatan müdafaasında destan yazdığımız 12 Mart Kurtuluş Günümüz, hepimize kutlu olsun. Erzurum; büyük Türk milletinin tarihi misyonunda ve alın yazısında her zaman Anadolu’nun kilidi ve anahtarı konumunu üstlenmiş kutsal bir Müslüman coğrafyasıdır.Dün olduğu gibi bugün de bu tarihi şehir; stratejik öneminden tarihi, dinî ve siyasî cazibesinden hiçbir şey kaybetmemiştir. Erzurum, Türk milletinin eline geçtiği yıllardan günümüze kadar, ülkemizde görülen her önemli vatan meselesinde Türk milletinin yüz akı ve yürek güveni olmuştur. Tarihimizin bize öğrettiği ilk hakikat; bu vatanı kurmanın kolay olmadığıdır. Üstünde bugün sere serpe gezdiğimiz bu topraklar, şehitlerimizin kanlarıyla vatanlaştırdığımız ülkemizin,Türk milletinin vatanı olabilmesi için, bin yıldan beri en seçme yiğitlerini, devlet adamlarını, komutanlarını, en sevdiği, üstüne titrediği zekâları, ilim, fikir ve gönül adamlarını buralarda eritmiş, buralarda akıtmıştır.”

 

“ŞANLI KALE’NİN ÇOCUKLARI DÜN OLDUĞU GİBİ

BUGÜN DE VATANI İÇİN CANINI SEVE SEVE FEDA EDER”

Başkan Sekmen, “1916-1918 yılları arasında Birinci Dünya Savaşı içinde Rus Ordusu ile ittifak yapan Taşnak, Hınçak ve Ramgavar adlı Ermeni Çeteleri Erzurum-Cinis’te, Tazegül’de, Alaca’da, Ilıca’da, Tepeköy’de, Dutçu’da, Erzurum Merkezde, Yanıkdere’de, Karskapı’da, Ezirmikli Osman Ağa ve Mürsel Paşa Konaklarında, Firdevsoğlu Kışlası’nda, Yeşilyayla’da, Hasankale’de, Tımar’da,  Köprüköy’de, Horasan’da tam bir ‘Müslüman Türk Soykırımı’ gerçekleştirmiştir” dedi. “Şanlı kalenin çocukları dün olduğu gibi bugün de vatanı için canını seve seve feda eder” diyen Başkan Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Savaşla hiçbir ilgisi olmayan, masum sivil ahali, Ermeni Çeteleri tarafından sadece Türk ve Müslüman oldukları için katledilmişlerdir.Erzurum; vatanı için canını seve seve feda eden yiğitlerin şehridir. Muhacirliğin elemini, istilânın sıkıntılarını tatmış ve Ermeni zulmünün ağırlığını yaşamış olan bu eski ve şanlı kalenin çocukları, son ferde kadar müdafaanın bir zaruret olduğu imanını her daim çehrelerinde taşır.” İstiklal Marşı’nın o eşsiz mısralarını törende yaptığı konuşmada dile getiren Başkan Sekmen, şunları kaydetti: “Ben büyük Türkiye olacağım dediğin an birileri bir şey yapmaya çalışıyor. Ülkemiz çok önemli bir dönüm noktasından, diğer bir ifadeyle stratejik bir kavşaktan geçiyor. Bir süreden beri terör örgütleri, abilerinin talimatıyla ülkemizi köşeye sıkıştırmak için alçak ve haince her türlü eylemden geri durmadılar.Bir yandan ülke içinde özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgemizde çukurlar kazarak halk ve güvenlik güçlerimizi sindirmeyi, akabinde ülkemizin bir bölümünü koparmayı, diğer bir taraftan da dini kendilerine alet eden bir terör örgütünü devreye soktular. Mukaddes dinimizi kendi emelleri için kullanarak ‘Mukaddes değerlere bağlı gençler yetiştiriyoruz, ülkenin geleceği emin ellerde’ diyerek saf, temiz zeki Anadolu çocuklarını kullanarak milli kurumlarımıza sızdılar. Bu terör örgütü,sözde ülkedeki yönetim aksaklıklarından doğan milli ve manevi değerlere karşı oluşturulan olumsuz tutumu bahane göstererek merdiven altlarında altın nesil yetiştireceğiz diyerek bu milletin zeki ve çalışkan evlatlarını, yine bu milletin hayırseverlerinin yardımlarıyla zekât, sadaka, fitre ve kurban derilerini kullanarak milletimiz ve devletimiz içinde kimisi açıktan kimisi de kriptolu gizli hain yetiştirdiler.  15 Temmuz 2016’da ülkemiz geçmiş dönemlerde dahi görülmemiş bir darbe teşebbüsüyle karşılaştı.80 milyon vatandaşımız ayağa kalkarak bu vatan hainlerine gereken dersi verdi. Bu hain terörist gruplar bir ucu içerde bir ucu dışarda olan beyinleri ve kişiliklerini satın aldıkları gençleri millete ve devlete düşman hale getirdiler. Düşünemedikleri bir şey vardı; bu millet ezelden beri hürriyete, demokrasiye, milli ve manevi değerlerine âşıktır. Ülkemizin çevresi ve İslam coğrafyasının bazı bölgeleri yangın yerine dönmüş ve buralarda terör örgütleri cirit atar hale gelmişti. Küresel güçler buralarda terör örgütleriyle vesayet savaşlarını başlatmışlardır. Mevcut konjonktürde batılı bazı müttefiklerimiz, gezi olayları, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz’da ülkemiz adına muhalefete başlamış ve bizle mücadele eden teröristlere kucak açar hale gelmişti. Son günlerde bu müttefiklerimizin halini ibretlik bir şekilde izliyoruz. Biz bu oyunu sadece bugün değil geçmişte de yaşamıştık. Bize insan hakları, demokrasi ve hukuk dersi vermeye çalışan bu zihniyet, bilindiği gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin seçilmiş bakanını ülkelerine sokmayarak anti demokratik uygulamalar sergiledi. Dış oyunların kuklası olan kripto kişilere sesleniyorum. Aklınızı kiraya verdiğiniz, hayal işlerle sizi kandıran bu örgütlere tekmeyi vurun. Gelin, büyük devletin kucağına sığının.Size vadedilen hayalleri bırakın, bildiklerinizi en ince teferruatına kadar ihbar ediniz. Zararın neresinden dönerseniz kardır. Hem vatanın geleceğini hem de ailenizin geleceğini kurtarın. Şunu da bilin ki Yüce Yaradan bu devlete, bu millete hainlik eden kimseyi, içerde ve dışarda hiçbir devleti iflah ettirmez. Dönüp tarihe bir bakın. Size tekrar hatırlatıyoruz. Zannetmeyin inkâr edersem gizlenirsem kurtulurum. Bu topraklar hainliği asla kabul etmez. Size verilen yalan yanlış rüyalara, vaatlere, moral ve desteklere sakın kanmayın.”

 

“ERZURUM’DA HİÇBİR HANE YOK Kİ RUS VE ERMENİ

SAVAŞLARINDA ŞEHİT VERMEMİŞ OLSUN”                                                                               

Başkan Mehmet Sekmen, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Erzurum’da hiçbir hane ve aile yoktur ki Rus ve Ermeni savaşlarında şehit vermemiş olsun. İstiklal ve hürriyet bizler için uğrunda ölünecek önemli ve vazgeçilmez kavramlardır.Erzurumlu vatanı için gözünü hiç kırpmadan seve seve canını feda eder. 12 Mart’ta Türk’ün sarsılmaz iradesi, vatan ve bayrak sevgisi, Dadaşın üstün cesaret ve kahramanlığı tarihe altın harflerle yazılmıştır. Bu yüzden Erzurum; İslam’ın kilidi, Anadolu’nun önsözü, ay yıldızlı bayrağımızın sancağı ve Türkiye'nin ana fikridir. Sözlerimi burada noktalarken, 99 yıl önce, özgürlük, bağımsızlık ve kurtuluş için şahadet şerbetini içen şehitlerimizi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Doğu’nun Muzaffer Kumandanı Kazım Karabekir Paşa’yı, şanlı Türk ordumuzun kahramanlarını, emniyet mensuplarımızı, 15 Temmuz Demokrasi Destanımızın kahramanlarını rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.” Konuşmaların ardından mehteran takımı ve halk oyunları ekibi gösteri yaptı. Başkan Sekmen ve protokol üyeleri, Havuzbaşı’ndaki törenin ardından Karskapı Şehitliği’ne geçerek aziz şehitlerimizin kabirlerine karanfil bıraktı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum