Değerli Erzurum Şehir Gazetesi Okurları
Evde kaldığımız kısıtlama süreçlerinde ne çok ders çıkardık. Kimimiz yalılara sığamadı kimimiz bir göz odaya. Havanın, komşunun, eşin, dostun, doğanın değerini anladık. Ben de kısıtlama süreçlerinde dairelere sığamayıp kendini küçük de olsa bağa bahçeye atanlardan oldum. Ve öyle çok şey öğrendim ki doğada. Küçücük, minicik bir tohumdan ders aldım mesela. Önce zifiri karanlıkta toprağın altında iken sabır ve emekle tüm gücünü toplayarak kabuğunu çatlattığını gördüm. Toprağın altından kurtularak güneşe doğru filiz verişini seyrettim. Sonra elinden gelen tüm imkanları kullanarak çiçek açıp sebze verişini gördüm. Ve dönüp aynaya kendime sordum
Sevgili kendim,
Bu dünyada ne olmak istersin? Bir tohum olabilir misin bu dünyada? Bugüne dek farkında olmasam da kararımı verdim bundan sonra bir tohum gibi sabır gösterecektim zifiri karanlıklardan aydınlığa ulaşan yolda. Ve elimden gelen tüm imkanları kullanarak yeşerip fayda sağlamaya çalışacaktım dünyaya.
Kısıtlama süreçlerinin ben ve benim gibi olan birçok insan için uyanış olduğuna inanıyorum.
Ayrıca uzaklaşmaya çalıştığımız, çoğu zaman arayıp sormadığımız insanların, görmezden geldiğimiz komşumuzun değerini anladık. Değer vermek ve değer görmek çok güzel şey. Hatta en güzel şey.
Bir insana değer vermek nasıl öğrenilir? Kitaplarda yazar mı? Okulda ders olarak öğretilir mi? Hayır. Onun yolu insan olmaktan geçer. Değer verin dostlarım ama her şey gibi kararında. Eğer bir insana “onun kendine vermediği değeri” verirseniz öneminizi kaybedersiniz. Ne yazık ki insanının gerçeği bu: Sizi hemen değersiz görmeye başlar. Örneğin bir insana layık olduğundan daha fazla fedakarlık gösterir tavizde bulunur, hatlarını affederseniz sizi o kadar değersiz ve kusurlu görecektir. İnsanların yaşadığı hayata, yaptıkları seçimlere, kurdukları dostluklara, zaman geçirdikleri ortama bakarak kendilerine ne kadar değer biçtiklerini görün ve kimseye onun kendine biçtiği değerin üstünde bir değer biçmeyin. Unutmayın dünyanın en güzel gözlü hayvanı olan eşeğe sen çok harika bir pegasusun derseniz eşek bir süre sonra kendini gerçekten bir pegasus zannetmeye başlar. Bu yüzden yapmayın. Eşeğe altın semer de vursanız eşek yine aynı eşektir.
Sevgili genç kızlar sizlere tavsiyem olsun:
Çok sevdiğiniz ve ondan vazgeçemeyeceğinizi düşündüğünüz insan kim olursa olsun hatalarına canı sağ olsun diyerek göz yummayın. Maddi manevi beklenti içinde olmadan kendinizi hiçbir ilişkiye hiçbir erkeğe adamayın. Ve en başta seçimlerinizi doğru yapın!
Unutmayın:
Eşekten pegasus olmaz.
YORUMLAR